16 Ekim 2009 Cuma

Bisikletimle Geziyorum : Emsstrasse

Selam selam. Pozitif enerjin yine ıslak bir günle karşılaştığı soğuk ve karanlık bi Almanya sabahında daha beraberiz. "Gökyüzü pırıl pırıl parlıyor" demek isterdim fekat yalan söylemek istemiyorum şimdi. Sabah kalktım çöpler birikmiş. Bari çöpleri atayım dedim. Ama sokağın orda bir çöp bölümü var allam 10 tane çöp kutusu hepsi de ayrı ayrı şeyler için. Sora ben de kutulardan birini açtım baktım içersi gayet karman çorman dedim o zaman benim çöplerim için en uyun kutu da bu olmalı. Ben de attım gitti. Eski kıyafetlerin atıldığı bi kutu da varmış. acaba arada ordan kıyafet mi alsam diye düşünüyorum. Neyse sora eve geldim ortalığı bi temizledim. Bulaşık yıkadım. Sora da markete gidiyim dedim. Burası bizim yurdun hemen önünden geçen içeri doğru giden Emsstrasse. Sonuna doğru bi market vardı ben de oraya gidiyim dedim çünkü diğer market tam tersi istikamette artık oraya gitmekten sıkıldım.

İşte böyle sokaklar geçtikten sonra marketimize vardım. Gene tüm şeker çikolata reyonları çok renkliydi. Ama artık kendimi üzmemeye karar verdim. Onları yok sayıyorum. Kahveli şokella buldum ondan aldım. Biraz peynir ki burda doğru peyniri seçmek çok zor oluyo benim için. Artık her seferinde başka bişi deniyorum. Ekmek bi de kinder pinguimsi bişiler aldım. sonra da pek sevgili kasiyerin yanına gittim halo danke bitte şeklindeki son derece karmaşık diyalogumuzu falan kurduk.

Sonra işte aldıklarımı sepetime doldurdum. Ha bi de pizza aldım evet. burda hazır pizza çok ucuz bişi. Adeta makarna yemek yerine pizza yemek daha mantıklı gibi diyebilirim. Bi de fırına koyuyosun 10 dakka sora alıyosun falan. tam student style. Ha bi de tabi ki şu sandalyelerin olduğu turuncu çerçeveli yerden bir adet kuruhasan ve bir adet de berliner aldım. Berliner dediğim şey de böle donut ama ortasında delik yok. Kız yani. içinde de marmelat var. üstü de şeker kaplı. bi de tabi yumuşacık bişi. mesela kalan tüm hayatımı berliner yiyerek geçirebilirim. Arada değişiklik olsun diye kuruhasan da yerim. Burdaki kuruhasanlar hakaten çok iyi. Hiç düşünmezdim sevceğimi. sonra da yurduma vardım, bisiklet parkına bisikleti kitledim. her zamanki gibi gene kapı üstüme kapandı falan filan. böyle de şanssız bi insanım, evet.

bir alttaki videoda da mutfağımızı görüyoruz. kablosu olmayan kablolu tv'miz var. mutfaktaki sandalyeleri sürekli olarak düzeltip duran da benim, evet. bahçeye çıkıyorum. işte o bahçenin önünden geçen yol az önce markete giderken geçtiğimiz emsstrasse. duvara da kızlar elele tutuşan çocuklar asmışlar. zannımca erkekler de altına taşakpipi falan eklemiş. evet, burda da espri anlayışı en az türkiye kadar sofistike.

Bir sonraki videoda da odamızı görüyoruz. Şrek falan her zamanki gibi zinde dipçik gibi dikilmiş sabah sabah. Dışarda güneş olsaydı ön bahçemiz daha güzel görünyodu ama ben güneşli günlerde çok mutlu olduğum için aklım bi karış havada geziyorum hiçbişi çekmek aklıma gelmiyo. Daha güneşli bi günde bikaç panaroma çekiyim sonuçta panaroma rulez!

evet böyle şeyler işte. Sonra bi ara merkeze inince oraları da çekerim diyorum. bugün emsstrasse'yi tanımış olduk. Bir sonraki bisikletimle geziyorum entry'sinde görüşmek üzere hepinizi sevgiyle pandikliyorum.

1 yorum:

iloyd dedi ki...

ya bizim bura daa güzel .... :)p